swéét_réßél!on SİTE SAHİBİ
Mesaj Sayısı : 319 Points : 928 Rep Gücü : 0 Kayıt tarihi : 18/08/09 Yaş : 30 Nerden : Samsun
| Konu: KÖPEKLER . Ptsi Eyl. 07, 2009 1:45 pm | |
| Köpekler doğdukları andan itibaren insanlara karşı sevgi duyarlar. Bu şekilde dünyaya gelen tek hayvan türü köpektir. Bu nedenle siz köpeklere yakınlık göstermeseniz de onlar sizi çoktan benimsemiştir. Yeni aldığınız köpeğiniz sahibi olduğunuzu hissettiği andan itibaren kokunuzu benimsemiştir. Bulunduğu mekanlarda özellikle sizin eşyalarınızın üzerine uyumayı tercih eder. Sizin kokunuz onu rahatlatır. Annesinden yeni ayrılmış olan köpek sahibini en yakın dostu olarak görmektedir. Köpeklere davranışlarını kontrol edebilmeleri için yardım ettiğiniz taktirde sizin sadık dostunuz olmamaları için hiç bir neden kalmayacaktır. Köpek pedagojisi artık bu aşamada size yardımcı olmaya başlıyor. Pedagoji uzmanları köpeklerin gelişim sürecini takip altına alarak köpeklerin yönlendirmeye çalışırlar Köpeğinizin kendi kontrolünü sağlayabilmesi adına eğitilmesini istiyorsanız eğiticinin ciddi bir eğitim almış olmasına dikkat etmelisiniz. Eğiticiler her köpek ırkına ve cinsiyetine göre farklı bir eğitim yöntemi seçerler. Ayrıca verdikleri eğitimde köpeğin sahibinin kişiliği de rol oynamaktadır. Köpekler 2- 3 günlük oldukları günden yaşamlarını devam ettirdikleri güne kadar öğrenmek için hazırdırlar. Uzmanlar ise köpeklerin 6 ve 8. haftalarında eğitilmeye başlanmalarının daha iyi olacağı düşüncesindedirler. Çünkü araştırmalar köpeklerin 6 ve 8. haftaları arasında olgunlaşma dönemine girdikleri ortaya çıkmıştır.
Fiziksel olarak gelişen köpeğe yeterli ilgi gösterildiğinde zekası da o derece gelişecektir. Henüz yavru olan bu köpeklere ciddi anlamda bir eğitim verilemez. Bu dönemde verilen eğitimin amacı gelecekte alacağı eğitime hazırlanmasıdır. Sürekli kapalı mekanlarda kalan ve dış çevreyle yakın ilişkilere giremeyen köpekler ise eğitim almış köpeklerle kıyaslanamazlar. Evde yapılan eğitimlerde köpeklere sürekli söylenilen komutlara uyması gerektiğini öğretmeye çalışmak asıl yapılması istenilen değildir. İstenilen köpeğin insanların yaşayış biçimine alıştırmak ve öğrenme sınırını aşmasını sağlamaktır. Bu dönemde verilen eğitim köpeğin gelecekte karşısına çıkacak zor eğitimlerin üstesinden gelmesini sağlayacaktır. Köpeğinizin size göstermiş olduğu yakınlığın sizde ona aynı yakınlığı göstererek davranışlarınızla karşılık verin. Memnun kaldığınız durumlarda ise köpeğinizi ödüllendirmeniz oldukça faydalı olacaktır. Köpeğinizi cezalandırmanız da onu ödüllendirmeniz kadar önem kazanmaktadır. Gerektiği yerlerde onun hata yapmasına izin vermeli ve onu cezalandırmalısınız. Köpeğinizi ödüllendirirken ya da cezalandırırken bunu hak ettiğine emin olun. Bu şekilde köpeğiniz hani durumlarda ödül ya da ceza alacağını bilecektir Köpeğinizi sürekli cezalarla eğitmeyin. Ceza alacak davranışlar sergilediğinde onu ödül alacağı davranışları sergilemesine yönlendirin. Böylelikle köpeğiniz motive olacaktır. Köpeğinizi cezalandırırken ona asla vurmayın. Vurarak onu cezalandırmanız köpeğin şiddeti örnek almasına neden olabilir. <p>Onu cezalandıracağınız zaman bunu onu azarlayarak yapmanız daha olumlu sonuçlar almanızı sağlayacaktır. Köpeğinizin yapamayacağını düşündüğünüz konularda onu zorlamayın. Köpeğiniz bahçedeki kediyi kovaladığında muhtemelen sizin sözünüzü dinlemeyecektir. Henüz yavru olan köpeğiniz bu gibi durumlarda komutlara uymayı ancak zamanla öğrenecektir. Köpeğiniz dışarıda tuvaletini yapmasını sağlamak için iyi bir gözlemci olmalısınız. Onu dışarıya çıkardığınızda nerelere tuvaletini yaptığına dikkat edin köpeğinizin tuvaleti geldiğinde davranışlarına dikkatle izleyin. Evde bulunduğunuz zamanlarda köpeğinizin aynı davranışları sergilediğini gördüğünüzde onu hemen dışarı çıkarın ve daha önce tuvaletini yaptığı yerlere götürün. Köpeğinizi tuvaleti için dışarı çıkarırken ona her defasında aynı komutu kullanın. Böylece köpeğiniz zamanla bu komutu her duyduğunda ne yapması gerektiğini bilecektir. Köpek sahiplerinin bir çoğu onların hoşlarına giden her şeyi çiğnemelerinden şikayetçidir. Siz bu durum engel olmak için yavru köpeğinize çiğnemesi için bir takım oyuncaklar temin edin. Oyuncağını tanıması onun evde bulunan diğer eşyaları çiğnemesini önleyecektir. Özel eşyalarınızdan birini çiğnemeye başladığını gördüğünüzde ise ona Hayır diyerek oyuncaklarını verin. Yavrunuzun özel eşyalarınızı hiç bir şekilde dişlerinin arasına almasını istemiyorsanız onların köpeğinizin hoşlanmayacağı şekilde kokmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde köpeğiniz o eşyalara yanaşmayacaktır. Köpeklerin çoğu insanların üzerine hoplamayı severler. Fakat siz köpeğinizin bu şekilde davranmasını istemiyorsanız onu oturmaya alıştırmalısınız. Köpeğinizin yemek vakti geldiğinde avucunuza aldığınız mamayı o oturur duruma geçtikten sonra verin. Köpeğinizi insanları otururken karşılaması için alıştırmalar yapın. Köpeğinizin davranışlarını ödüllendirmeyi unutmayın. Köpeklerin bebek dişleri 3-5 haftalıkken çıkarken 6-8 haftalıkken anne sütünden kesilirler. Viral enfeksiyonlara karşı ilk karma aşı 8 haftalıkken 11 haftalıkken ise ikincisi yapılmalıdır. İlk kuduz aşısı 3 aylık olduklarında yapılır. Yılda bir kere karma ve kuduz aşısı yapılmalıdır. Kalıcı dişler 16 haftalıkken çıkmaya başlarlar. Kalıcı dişler toplam 42 adettir. Köpeklerde çiftleşme erkeklerde 12 dişilerde 18 aylık olduklarında gerçekleşir. Köpeklerin vücut ısıları 38.5 derecedir. Nabız yetişkin köpeklerde dakikada 110-140 yavrularda dakikada 180-200 kere atar. Solunum sayısı dakikada 18-34 tür. Dişilerde gebelik 58-64 gün sürer. Östrus yılda iki kere olur ve 21 gün sürer. En uygun döllenme östrusun (kızgınlığın) 9-13. günlerinde gerçekleşir.
KÖPEĞİN TARİHÇESİ KÖPEK ( CANIS FAMILIARIS )
Carnivora (etçilller ) takımının Canidae ( köpekgiller ) familyasından olan köpek evcilleştirilmiş ilk hayvandır.12-14 bin yıl önce Avrasya’da ortaya çıkmışinsanlarla ilişkisi en azından 10 bin yıl önce başlamıştır.Köpekgillerin soyağacı ise 40 milyon yıl önce yaşamış Miacisis dene etçil memeliye kadar uzanır.Onu izleyen Cynodictus ve Hesperocyn cinsleri ilkel birer köpek sayılırsa da birçok etçilin ortak atası olabilecek yapısal özellikler taşırlar. Daha sonra ortaya çıkan Tomarctus cinsi ise büyük olasılıkla tilkikurtçakal ve köpeğin atasıdır.Köpek ise çeşitli uzmanlar tarafından doğrudan atası sayılan çakal ve kurtla birlikte Canis cinsine yerleştirilir. Evcilleştirilen köpeğin atası olmaya en yakın aday eskiden bütün AvrupaAsyaKuzey Amerika’da yaşayan ve çok çeşitli alt türleri bulunan bozkurt'tur. Kuzey enlemlerde yaşayan kurtlar güneydekilerden çok daha iri olduğundan köpeklerin orta ya da güney enlemlerde yaşayan daha küçük yapılı bir alttürün soyundan geldiği sanılmaktadır. Bu özelliği taşıyan alttürlerden biri Hindistan' da yaşarken bir başkası da eskiden Çin'de yaşamıştır. Çakal ise Asya'nın güneybatı Avrupa'nın güneydoğu kesimleri ile Afrika'yı içine alan coğrafi bir dağılım gösterir. Belki de yiyecek artıkları bulmak amacıyla yerleşim alanları çevresinde dolaşan ve yaklaşan tehlikelere karşı insanları uyararak güven duygusu yaratan bu hayvanlar ile insanlar arasında yavaş yavaş gelişen bir ilişki doğmuştur.Köpek evcilleştirilmeye başladıktan sonra onu yabanıl akrabalarından ayıracak bazı özellikler oluşmaya başlamıştır. Yukarı kıvrık kuyruk biçiminin olasılıkla ilk köpek soyuna kadar inmesi bütün köpek tiplerinin ortak bir atadan geldiği görüşünü güçlendirmektedir. Köpeğin ayırt edici özelliklerinden biri de kurdunkilerden daha küçük ve daha güçsüz diş yapısıdır. Anlaşıldığı kadarıyla başlangıçta daha küçük yapılı daha küçük dişli ve dolayısıyla eğitilmesi ve denetlenmesi daha kolay olan hayvanlara yönelik bir yapay seçme uygulanmıştır. Eldeki kanıtlar evcil köpeğin büyük bir hızla her iki yarıküreye ve tropik iklimlerden kutup bölgelerine kadar tüm yeryüzüne yayıldığını göstermektedir. Avrupalılar Kuzey Amerika'ya ayak bastıklarında kendi köpeklerini de oraya götürdüler. Ama tüm Yerli kabilelerinde zaten köpek beslenmekteydi. O sıralarda Kuzey ve Güney Amerika'da en azından 20 köpek soyu bulunuyordu. Meksika tüysüz köpekleri ve Eskimo köpekleri dışında bunlardan çoğu yok olmuştur. Avustralya'da evcil köpekten farklı bir tür olan dingo bulunur. Yabanıl bir hayvan olan dingo bazen yarı evcilleşmiş biçimde Yerli köylerinde yaşar. Dingonun ataları büyük olasılıkla birkaç bin yıl önce ilk göçmenler tarafından Avustralya'ya getirilmiş ve bu hayvanlar sonradan yabanıllaşmıştır. Afrika'da yazılı tarihin başlangıcından beri köpeklerin bulunduğu bilinmektedir. Yerli köpek soylarından varlığını sürdüren basenji ekvator bölgelerindeki Pigmeler tarafından günümüzde de beslenmektedir. Aynı genel köpek tiplerine yeryüzünün hemen her yerinde rastlanmakla birlikte fiziksel yapılan ve davranış özellikleri birbirine çok benzeyen birçok tip ortadan kalkmış eski soyların çoğu ya tümüyle yok olmuş ya da büyük ölçüde değişikliğe uğramıştır. Ama Eski Mısırlıların kutsal saydığı köpek salukiye Babil ve Hitit sanatında kullanılan köpek figürleri Kangal çoban köpeğine benzer. Aralarındaki önemli biçim renk ve desen farklarına karşın tüm evcil köpekler Canis familiaris türündendir ve günümüzdeki 200'ü aşkın soy tümüyle insanlar tarafından seçmeye dayalı ıslah yöntemiyle ortaya çıkan tiplerin kendi içinde üretilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kurtlarda görüldüğü gibi köpeklerde de toplu halde yaşama ve sürü önderini izleme güdüsü çok güçlüdür. Bu duygu köpeklerin insanlara yönelmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların beslemekten hoşlandığı evcil hayvanlardan olan kedinin tersine köpek bağımsız ve yabanıl bir yaşama kolay kolay aşamaz. Sürü içinde yaşamaya ve sürü önderinin koruyuculuğuna büyük gereksinim gösterir. Bakımını üstlenen insan da gerçekte sürü önderinin yerini alan bir unsurdur. İnsan tarafından evcilleştirilen ilk köpek bir kurt idi. Dünyanın pek çok bölgesinde evcilleştirmenin tarihi muhtemelen on iki yüzyıl öncesine uzanır. Idaho'daki Beaverhead Dağları'nda Avrupa Asya ve Kolombiya'da hepsi aynı döneme ait bulgulara rastlanmıştır.İnsan ile köpek arasındaki dostluk tarihte görülen en eski ve en uzun süreli dostluklardan biridir. Hayatın bütün iniş çıkışlarındabarışta ve savaşta sefalette ve zenginlikte sanat avcılık savunma spor arkadaşlık ve bilimsel buluşlarda köpek daima insana eşlik etmiştir. Yakınlarda bir İngiliz filozofu köpeğin "insanlığın şerefli bir parçası" olarak anılmayı hak ettiğini belirtmiştir.
En son swéét_réßél!on tarafından Ptsi Eyl. 07, 2009 1:46 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
swéét_réßél!on SİTE SAHİBİ
Mesaj Sayısı : 319 Points : 928 Rep Gücü : 0 Kayıt tarihi : 18/08/09 Yaş : 30 Nerden : Samsun
| Konu: Geri: KÖPEKLER . Ptsi Eyl. 07, 2009 1:44 pm | |
| KÖPEK ALMADAN ÖNCE
İnsanların köpek alırken yapmış oldukları en sık hata ve hatalar zinciri köpek almadan önce yapılmakta. unutulmamalı ki bu konuda yapılan bir çok hata hep köpek almadan önce yapılır. Bu olumsuzlukları yok etmek için iyice düşünüp öyle karar verilmelidir. Çünkü alınan şey bir canlıdır ve ilgi ister. Bu ilgiyi nasıl tesis etmeliyiz? Köpekler en çok ilgi ve sevgiye muhtaçtır. Bu olamazsa olmaz bir durumdur. Bu nedenle kendimize bazı sorular sorup öyle köpek almalıyız.Aksi taktirde mutsuz ve huysuz bir şekilde büyüyecek bir canlı sahibi olup üzülürüz. Köpek almadan önce kendimize şu soruları sorup gayet samimi cevaplar vermeliyiz. Bütün soruların cevapları olumlu ise gidip doğru yerden doğru köpeği almalıyız.1-Kendinize uygun olan köpek ırkını tespit edin 2-Köpek hakkında (özellikleri) bilgi sahibi olun 3-Eviniz müsait olmalı :Alacağınız köpeğin özelliklerine göre yerinizin müsait olması gerekirKöpeklerin yaşam alanı bir köpek için çok önemlidir. 4-Amaç :Köpeğinizi almadan önce ne amaçla köpek almak istediğinizi tespit etmelisiniz. Mutlaka bir amacınız olmalı Korunma Arkadaş veya Spor amaçlı köpek alabilirsiniz 5-Zaman : Köpek beslemek için mutlaka zaman yönünden müsait olmalısınız. Yoğun iş temponuz varsa bu köpeğinizi yalnız ve mutsuz yapacaktır.6-Sevgi : Mutlaka köpek sevginiz olmalı 7-Sosyal Yapı : Sosyal bir yapıda olmalısınız köpeğinize ayıracağınız zamanlar haricinde de (Pikniğe balık tutmaya veya sahilde gezmeye gittiğinizde) mutlaka köpeğinizi de yanınızda götürmelisiniz.8-Bütçe : Ne tür canlı beslerseniz besleyin mutlaka maddi bir harcama sizi bekler .Köpek yetiştirmenin de mutlaka size yükleyeceği bir maddi yük olacaktır.Bunu asla göz ardı etmeyin.Köpek almadan önce bir araştırma yapın ve ortalama bir aylık gider tespit edin. Bu miktarın bütçenize uygun olup olmadığını kendinize sorun. köpeklerin en fazla masrafı ilk alındığında olur. ilk yaşına girene kadar da en önemli gideri beslenmedir. çünkü köpeğiniz ilk bir sene çok iyi beslenmelidir.Köpek yetiştirmek sanıldığı kadar basit bir hobi değildir. ancak şunu unutmayın doğru ve profesyonelce yetiştirmeye gayret ederseniz karşılığını mutlaka alırsınız. hep doğru olan kuralları uygularsanız bu geçerlidir.Ülkemizde köpek yetiştirmek (profesyonelce) yeni başlanıyor. bu nedenle hata yapılması gayet normaldir. YERİNİZ MÜSAİT Mİ? :Köpek almadan önce köpeğinize ayıracağınız yer çok önemlidir. Çünkü köpekler oksijeni bol geniş mekanları severler ve onlar için havanın bol oksijenli olması sağlık bakımından da şarttır. Çünkü her canlıda olduğu gibi oksijen hayattır. Şayet bahçeniz varsa iyi yoksa işiniz çok zor. Çünkü köpekler oldukça hareketli hayvanlardır. Köpek beslemenin temel kurallarından olan bahçe unsuru bu nedenle çok önemlidir. Bahçede her gün bir saat köpeğinizi serbestçe bırakmanız onun toprakla teması sinir sistemine de iyi gelecektir. Bahçede köpeğinizi fazla kısıtlamayın bırakın özgürce dolaşsın koşsun yuvarlansın. Köpeğiniz stresini atıp durgunlaşınca akşam da gezintiye çıkarabilirsiniz. Gezintiye çıkamayacağınız zaman köpeğinizle bahçede de egzersiz yapabilirsiniz.NE AMAÇLA KÖPEK ALIYORSUNUZ ? : Bir köpek almadan önce çok iyi düşünmeniz gerekir. Ne amaçla köpek alıyorsunuz ? Bu konuyu iyi düşünmeniz gerekiyor. Ne amaç taşıyorsanız bunu iyi saptayıp ona göre formül bulmanız ve bu sisteme göre köpeği yetiştirmeniz ve eğitmeniz gerekir ki sonunda amacınıza ulaşın. Aksi takdirde amacınıza ulaşmak bir yana köpeği de karmaşık bir yaşama sürüklersiniz ve buda köpekte kalıcı bir problem yaratır. Köpek almadan önce köpeğin size neler vermesini istediğinizi saptamalısınız. Bu da iki ana başlıkta toplanabilir.YAVRU KÖPEK ALIRKENİlk kontrol sağlık açısından yapılmalıdır. Seçeceğiniz yavru sizinle birlikte 14-15 yıl ve günün çoğunluğunda birlikte olacaktır. Köpeğinizde ortaya çıkacak bir hastalığın sizi çok üzeceği kesindir.Uzun zaman sonraki hastalıkları tahmin edemesek de sağlıklı bir yavruyu seçmek zorundayız. Daha sonra onu veteriner kontrolünden geçirerek ilerideki hastalıklara karşı aşılarını yaptırmalıyız. Bu aşılardan bazıları üretici tarafından yapılmış olabilir bunun için yavruların aşı karnesini isteyin ve kontrol ederek parazit kontrolünün yapılıp yapılmadığını ve hangi aşıların yavrunun üzerinde olduğunu değerlendirin. Yavrular canlı görülmelidirler dokunulmasına izin vermeli aşırı ürkeklik veya saldırganlık gözlemlenmemelidir. İlk bakışta size sağlıklı gibi görünen yavru siz aldıktan kısa bir süre sonra hastalanabilir hatta ölebilir. Bu yüzden güvenilir bir firmayı tercih edin ve mutlaka yazılı bir şekilde sağlığını garantilesin.. İki buçuk aylıktan küçük olmayan ve en az üç aşısı yapılmış yavruları tercih edin. Aldığınız yavruların iç ve dış parazit tedavilerinin yapılmış olup olmadığını kontrol edin. Üç dört yavru arasından seçim yapmaya çalışın. Genellikle ilk yavrunun orijin ve sağlık olarak diğerlerinden daha üstün olacağı düşünülür. İlk yavrular daha iri oldukları için diğerlerinden daha fazla süt emerler. Üreticiler genellikle ilk yavruları satmayıp kendilerine damızlığa ayırırlar.KÖPEK ALDIKTAN SONRAEğer ilk defa evinize bir köpek alıyorsanız yetiştirme kurallarına daima uymanız gerekir. Eğer daha önce bir köpek yetiştirdiyseniz geçmişte yapmış olduğunuz bazı hataları artık tekrar etmemelisiniz. köpek yetiştirmiş bazı insanlar çevrelerine yetiştirme ile ilgili bilgi verirler fakat oluşacak kötü sonuçlara asla katılmazlar; derler ki benim köpeğinde sonuç mükemmeldi köpek aldıktan sonra artık dönüşünüz yoktur. bazı insanlar köpek sevdiğini zannedip köpek alırlar bir köpeğe yapabileceğiniz en büyük kötülük onu bir süre besleyip sonra bir başkasına vermek veya sokağa bırakmaktır. Biz bu nedenle diyoruz ki köpek almadan önce çok iyi düşünün aldıktan sonra yapacağınız kural hatalarında üzülmeyin size tavsiye ettiğimiz yetiştirme kuralları yalnızca bizim deneyimlerimiz olmayıp köpek yetiştirmeye yıllarını vermiş insanların köpek yetiştirirken edindikleri tecrübeler ve bilgilerdir. Denenmemiş ve kanıtlanmamış hiçbir konuyu sizlere aktarmıyoruz. Köpeğinizi aldıktan sonra ona bahçenizde veya evinizde zamanınızın bir kısmını yavruya ayırmalısınız. Bu zamanlarda neler yapmanız gerekecek konu başlıkları olarak belirtelim.1-günlük oyun ve egzersizler : Köpeğiniz yalnız başınayken kendi kendine oyun oynayabileceği malzemeleri olmalı2-sizinle beraber oynayabileceği malzeme ve oyuncakları olmalı3-Yaşına ve yeteneğine göre yapacağı egzersizleri tespit edip ona göre çalışmalar yapmalısınız.4-Köpeğinizin sağlığıyla ilgili periyodik bakımlarını ihmal etmemelisiniz. (Bu konuda Veteriner hekiminiz sizi yönlendirecektir.)5-Geziler :ailece yapacağınız gezilere köpeğinizi de dahil ederseniz köpeğinizin daha sosyal ve zeki olmasını sağlarsınız.6-Eğitim : Köpek eğitiminin yaşı ve yeri yoktur. Köpeğinizin fiziki kabiliyeti ve algılama yeteneğini iyi gözlemlemeniz yeterlidir. Bazı ağır ve sistemli eğitimleri ancak 1 yaşından sonra verebilirsiniz.Temel kural köpek eve geldikten sonra eğitim başlar.Köpeğinizi yetiştirirken daima kararlı ve otoriter davranmalısınız. Hiçbir konuda taviz vermemelisiniz. Kızmanız gerektiğinde mutlaka kızdığınızı belli edin. Övmeniz gerektiğinde de anında övün. Ödül ve ceza sistemi daima uygulanmalıdır. Köpek yetiştirirken gayemiz sağlıklı ve eğitimli bir köpekle beraber yaşamaktır. köpeğinizi eve götürmeden önce mutlaka veterinerinize gösterinKöpeğinizi aldınız ve artık bir yavru köpek sahibisiniz. bundan sonra hayatınızda artık küçük bir canlı var. Bilmeniz gereken çok şey var. Köpeğinizle birlikte geçirdiğiniz zaman içinde inanın çok ilginç olaylara tanık olacak ve kafanızdaki bir çok sıkıntıdan kısa bir süre de olsa uzak kalmanın aaafine varacaksınız Köpek almakla ne kadar iyi bir şey yaptığınızı çevrenize söyleyeceksiniz. Ancak bu mutluluklar bahçeli bir evde yaşanıyorsa çok daha aaaifli olacaktır. Şehir hayatının insanlar üzerindeki bir çok etkisini azaltan tek şey bence iyi eğitilmiş bir köpektir. Bu fikrimi ancak eğitimli bir köpeğiniz olduğunuzda katılacaksınız.Türkiye şartlarında köpek yetiştirmek çok meşakkatli bir hobidir. Karşınıza çıkacak problemleri gidermek için veya problem çıkmasını önlemek için bilgili yetiştirici olmak gerekir. Bilgi sahibi olmak için de kaynağa ihtiyaç vardır. yıllarca yeterli ve profesyonelce yazılmış kitap bulamadım yurt dışında kaynak oldukça çok fakat çoğu ticari amaçla yazılmış ve çok profesyonel bilgiler içermiyordu.Gelişmiş ülkelerde köpek kulüpleri 100 yıl önce kurulmuş köpek severler belli zamanlarda bir araya gelerek bilgi paylaşımı yaparak köpeklerin bilinmeyen yönlerini aralarında paylaşmak suretiyle diğer köpek severler aktarmışlar biz ise daha yeni yeni ülke olarak köpeklerin farkına varıyoruz. bu ülkelerde sistem yerleşmiş ve devlet yardım etmekte bizim şehirleşme şeklimiz insanların yaşamasına bile uygun değilken tabi ki köpek yetiştirirken zorlanıyoruz. Gerçekten köpek seven insanlar çevre ve doğayı seven insanlardır | |
|